Eşlere uyarı: Fırsatı iyi değerlendirin

Hükümetin ve bilim insanlarının koronavirüs salgınına karşı uyarılarına kulak verip evden mümkün olduğunca dışarı çıkmayarak tedbir alan eşlere Psikoterapist Ayşegül Keskin’den yeniakit.com.tr aracığılığıyla ciddi uyarılar geldi.

Şikayetler eşliğinde eşe duvar örerler

“Virüs korkusu rutine binmiş yaşamda eşleri birbiriyle muhatap etti. Evde baş başa kalma serüveni başladı.” diyen Psikoterapist Ayşegül Keskin, “Sanırım kopukluklar ve aksaklıkların fark edilmesi için bu mecburiyet iyi oldu. Çünkü çözüm zannedilen dışarı hayatı, aslında sorunları halı altına süpürmekti. Birbirinin davranışlarına takılı kalan çiftlerin bir özelliği de, sürekli eleştirip kusur aramasıdır. Yahut hep temize çıkarak savunmasıdır. Bizim sosyal hayatta, ilişkilerde birçok rollerimiz var. Bunlar anne-babalık veya yöneticilik olabilir. Bu rollerden birinde takılıp kalmışsak çocuklar veya çalışanlarımıza tavrımızın benzerini eşe de yaparız. Eğer çocuk mod devrede ise istediğimiz olmayınca kavga edip küseriz. Sonuç itibariyle rol geçişlerinde zorlananlar şikayetler eşliğinde eşe duvar örerler.” şeklinde konuştu.

Kapitalist sistem aileyi vurdu

Psikoterapist Ayşegül Keskin, yine burada erkek ve kadının ev içindeki rol paylaşımı çok kıymetli olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:

“Kadın evde düzeni sağlamada istekli ve çözüm odaklı ise gerginlik olmayacaktır. Kadınların eve karşı duygusal kopukluğu, yani çocukların bakımı ve ev hanımlığını hizmetçilik gibi algılamaları gerçekten ilişkileri yormaktadır. Eşe, eve ve çocuklara emek etmeyi ‘kullanılmak’ gibi gören kadınların bu dönemde zorlanması kaçınılmaz. Çünkü bencilliği ‘özgürlük ve modernlik’ olarak pazarlayan kapitalist sistem sonunda aileyi de vurdu.”

Boşanmaya kadar gidebilir

Sözde “modern hayat”ın ailelere büyük darbe vurduğunu belirten Psikoterapist Ayşegül Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bireysellikle birlikte bencilliği öne çıkaran modern ve özgür(!) hayat, insanı ev ve eş sorumluluğuna karşı duyarsızlaştırdı. Ve eşlerin birbirini yük görmelerine sebep oldu. Aynı şekilde memnuniyetsiz ve sürekli talepkar erkekler de krizi tırmandıranlar grubundadır. Bu yüzden mecburi ev hali kısa bir zaman dilimi de olsa sorunlu ilişkileri daha hızlı bozacaktır. Eşler birbirinden ne bekliyorsa önce kendi vermelidir: İlgi, alaka, anlayış, yakınlık, paylaşım.. Çift için gelinen noktanın adı her ne ise, bu sadece bir sonuçtur. Bu sonuca sebep olan problemleri iyi tahlil etmek gerekir. Yoksa dışarıdaki rollerinden birinde takılıp kalan ve bunu eşe dikte eden çiftlerin ilişkileri bu süreçte boşanmaya kadar gidebilir.”

Ev halini renklendirin

Dünyayı tehdit eden koronavirüs nedeniyle evlerde kalmak zorunda kalan eşlere önemli tavsiyelerde bulunan Psikoterapist Ayşegül Keskin, “Bu dönemi sağlıklı atlatabilmek ve sürtüşmelere engel olmak için eşler odağını başka yöne kaydırmalı. Yine eşlerden biri kendince oyalanırken, diğeri de eşine değil farklı şeylere odaklanmalı.. Ev halini renklendirmek için belki güzel paylaşımlar, sohbetler, çocuklarla oyunlar, kitap okumalar, film izlemeler yapılabilir. Aslında bu mecburi ev hallerinin cinsel yaşam dahil eşlerin birbirini keşfetmesi, sorunları konuşabilmesi için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Ağır bedeller ödemeden anlamak ümidiyle…

Psikoterapist Ayşegül Keskin, sözlerini şöyle tamamladı: 

“Hızlı ve yoğun şehir hayatında kaybolmuş eşlerin birbirini bulması gerekir. Kendinden kaçan insanın aile olabilmesi için öncelikle kendine dönmesi şart.. Oflayıp puflamadan evde aile olmanın keyfiyle imkanlar dahilinde güzel sofralarda yemek yemek, çay sohbetleri yapmak lazım. Çünkü aile birliği bir masa etrafında toplanınca hissedilen güzel bir duygudur. Bugün temizliğin ve tedbirli olmanın öneminin ölümcül salgın hastalıkla anlaşılması çok acı bir durumdur. Günden güne bozulan ilişkilerde aile olmanın gereğini ve gücünü ağır bedeller ödemeden anlamak ümidiyle.. “

Kaynak: Psikoterapist Ayşegül Keskin’den eşlere uyarı: Fırsatı iyi değerlendirin