Terapi Saati
Terapiye gidenler bilir, ilk görüşmede endişe ve beklenti yüksektir. Bir yandan ‘’geldim ama güven duymalı mı, her şeyi anlatsam mı, yanlış anlaşılır mıyım acaba’’ diye birçok soru işareti aklından geçer. Sonra ‘’mazi kalbimde yaradır’’ diyerek derdini döker de döker ve ‘’hadi bak bu haldeyim, sihirli bir değnekle dokun ve düzelt beni, göster marifetini’’ der adeta..
İlk seansta bunların düzeltilmeyeceğini, bunun bir süreç olduğunu öğrenince içine biraz ümitsizlik düşer ama yine de hadi başlayalım da denir. Ancak hala sihirli el değecek ve mucizeler olacak diye bekler.
Her seansta yol aldıkça bu çalışma temelinin, kişiyi oraya getiren sorundan çok kendiyle alakalı olduğu daha netleşir. Sisler dağılır, sorunların gerçek adı konur, bakış açısının açıları ortaya çıkar. Uzman rehberliğinde koordinatları belirlenen sorunun aslında geçmiş yıkıntıların tamir ve onarımı ile birlikte ömür denen yolculukta kaybolmamak için harita okumayı, yön bulmayı öğrettiği fark edilir. Ve ‘’sihirli değneğin, beklenen mucizenin’’ aslında kişinin bizzat kendisi olduğu bu süreç sonunda iyice anlaşılır.
Küllerinden yeniden doğan sadece insanoğludur. İnsan psikolojisi o kadar kolay bozulmaz. Sanıldığı kadar pamuk ipliğine bağlı, narin ve nazik değildir. Ve her dert kendi içinde şifreleriyle gizlenmiş olarak dermanıyla gelir.
Kişiyi iyileştiren veya hasta eden asıl konu niyettir. Niyet, sonucu direkt etkiler. Ne kendinize, ne de başkasına niyeti bozmayın. Çünkü bu güçlü insan yapısı, her zorluğu kaldırır ancak niyet bozukluğuna yenik düşer.
İnsan, kodlarına işlenmiş insanca yaşamayı es geçtikçe savrulur. Uyanıklık, kurnazlık gibi bilmişlikler de bir süre sonra ters döner ve kişiyi kendi tuzağına düşürür.
Her şeyden önce insan olmak hedefimiz olmalı..
En iyi beceri insan olma çabası ve en iyi meslek ‘’insanlık’’tır. Yani sihirli değnek ve mucize insanın ta kendisidir. Ve şimdi önce insanlık yani iyi niyetli olma vaktidir. Bizler her konuda ektiğimizi biçeceğiz. İnsan oldukça insanlık bulacağız. Niyetlere dikkat!