Püf Nokta
Olumsuzluklarla insanlar yaralanıyor,
Olumsuzluklarla insanlar yaralanıyor,yıpranıyor süreç içerisinde..Aslında yavaş vayaş o sonuca ulaşılıyor.Kişiler zaman içinde kendilerini ve karşıyı tam göremedikleri için, sanki birden cerayan etmiş ve ani bir olayla karşılaşılmış şokla terapiste-danışmana gidiyorlar.Yıkılmış,ümitsiz ve geçmişe ve etrafa kızgın,sorgular şekilde…Aslında uzun zaman içinde birikmelerin,sürtüşmelerin,
Yaşanan sorunun adı her ne olursa olsun,asıl mesele tesbit ve tahlilde konuyu sağlıklı yorumlayamamaktır.Olayları yaşarken objektif olmak zordur ,fakat gerçeği görmek işi kolaylar.Burada kişiye de,kişinin kendisine de realist yaklaşımı çok önemlidir.Yaşanan sıkıntının adını koyabilmek,çözüm için en önemli adımdır.Kişinin durumu kabullenmesi,kendiyle veya karşısındakiyle kavga psikolojisinden çıkması için önemli bir ayak oluşturur.
Aslında her yaşanan,başa gelen olayda insanoğluna verilen bir mesaj vardır.Bu mesajı iyi okuyabilmek ilk ad koymadır.Her sıkıntı kendi içinde çözüm barındırır.Mesela kontrolcü birini kontrol edemediği olaylar zinciri birşeyler der…Yine korkak birinin üzerine gelen,arka arkaya yaşadığı korkular aynı şekilde bir mesaj taşır…İnsanoğlu tekamül üzerine inşa edildiği için kendisini boşladığı ve ilerlemeyi bıraktığı an,bir uyarıcı ile adeta dürtülür.Her bireyin farklı zayıf yanı vardır ve genelde buralardan yara alır.işte bu noktada sıkıntı ve sorun adıyla gelen mesajlar,o yönleri kuvvetlendirmek gerektiği uyarısındadır.
Fıtrat boşluğu sevmez.Hedefsiz bir insan en büyük zulmü gerçekte kendisine yapar.Hayat bizden uğruna yorulacağı ,emek ederek ruhen büyüyebileceği eylem ister.Bedensel yorgunluk,fiziksel eylem manen destek oluşturmadığı ve ruhu beslemediği sürece atık,pasif eylemdir.Ayrıca boşa geçen zaman olduğu için kişiyi daha da bunaltır.Duygu-düşünce boyutunda iniş-çıkışları arttırdığı gibi kendisiyle de çelişkiye düşürür.
Görünürdeki fiziki gayret,anı kurtarmak veya temize çıkmak,yahut karşıya ders vermek gibi kişisel hesaplar olduğu sürece kısır döngü bitmez ve hep bedel ödetecek,suçlayacak bir kurban arar.Çünkü olumsuz yaşanan herşey birilerinin yüzünden olmuştur…
Burada yüzleşme çok önemlidir.Bizi üzse dahi olaylara realist,dürüst yaklaşmak insanın yükünü hafifletir.Can yakan kabullenmeler,aslında bu büyümek ve ciddi tecrübedir.Genelde sorun dediğimiz olaylar karşısında isyan ve tepki olur.’Neden ben ,niye ben’deriz.Bu gerçek bir soru değil;sadece suçlu arama,kendini kandırma yöntemidir.Sorunlar karşısında ilk inceleme ve yön bulma sorusu;’yaşadığım ne,ben ne yaşıyorum’diye olayın adını koymaya çalışmak ve ardından da’bunu nasıl aşarım,ne yapmam lazım’ diye cevap aramak gerekir.
Yaşanan olumsuzluklar genelde insanın geleceğe dair ümitlerini kırar,etraftan koparıp kişiyi içe kapatır,küstürür ve depresyona sebep olur.Eğer bu iç görüşme,tesbit ve yol belirleme yalnız yapılamıyorsa,mutlaka bir uzmandan destek ve yardım alınmalıdır.
Hastalık yoktur,hasta vardır .( İbn-i Sina )